Anlatamamak da Bir Yük: İçine Atmanın Zararları

“Sustum çünkü anlatınca anlaşılmadım.” Bu cümle, kaç kişinin dilinde değil ama kalbinde yankılanıyor… İçine atmak, çoğu zaman bir çözüm değil, duygusal bir yük haline geliyor. Ve her bastırılan duygu, zamanla içimizde birikir, ağırlaşır, sessizce tüketir bizi.

Neden Anlatamıyoruz?

Belki yargılanmaktan korkuyoruz. Belki “anlatacak kimsem yok” diyoruz. Belki de daha önce anlatıp kırıldık… Sebebi ne olursa olsun, anlatamamak insanın iç dünyasında görünmeyen ama gerçek bir yaraya dönüşebiliyor.

İçine Atmanın Ruhsal Zararları

• Duygusal yorgunluk: Sürekli susmak, içten içe insanı tüketir.
• Gerginlik ve stres: Bastırılan duygular zamanla bedende gerilme yaratır.
• İlişkilerde uzaklaşma: İçindekini paylaşamamak, bağları zayıflatır.
• Kimlik çatışması: “Gerçek beni kimse tanımıyor” hissi oluşur.

Konuşmak Hafifletir

Her anlatılan dert çözülmez belki ama anlatmak yükü paylaşmaktır. Kelimelere dökülen her duygu, insanın içini biraz daha aydınlatır. Konuşmak; aynı zamanda kendini tanımaktır, farkına varmaktır.

Dertdinleme.com.tr: Anlatmak İsteyip Susanlara Açık Bir Kapı

Dertdinleme.com.tr, seninle dertleşmeye hazır, yargısız bir alandır. Burada “neden böyle hissediyorsun?” değil, “nasıl hissediyorsun?” diye sorulur. Çünkü biliyoruz ki bazen sadece anlatmak bile rahatlatır.

Burada terapi yok ama samimi bir dinleyicilik, gerçek bir anlayış var. Yani içine atmak zorunda değilsin.

Son Söz:

İçine attığın her şey seni yavaş yavaş içten içe yorar. Kelimelere dökemediğin duygular, zamanla bedenine ve ruhuna yük olur.

Unutma: Anlatamamak da bir yüktür. Ama anlatmak, ilk adımı atmaktır.

Dertdinleme.com.tr — İçini dök, hafifle.